KeremMeteKerem
Kerem Cömert - Kerem Kadakal

Sosyal Bilgiler Odev 2

Keremmetekerem'i Sık Kullanılanlara Ekle
BU SAYFAYI FACEBOOKTA PAYLAŞ(KMK SUNAR)


Arkadaşlar, önce şunu söyleyeceğim her soruyu yapmadım.Sadece Internetten araştırma gereken soruları yaptım.Böylece haksızlık olmadı.Lütfen bir teşekkürü bize fazla görmeyin.



1.SAYFA 111 1. SORU

'Yukarıdaki dergi haberini okuduktan sonra, siz de televizyondan izlediğiniz ya da gazeteden okuduğunuz bu tür haberleri sınıfta paylaşınız.' soruydu.Arkadaşlar size soru uzun gelirse sadece farklı renkte yazdığım yeri yazabilirsiniz.Benim bulduğum haberler:


Kendini Yakan Gönüllü Çevreci İlginç Bir Eyleme Daha İmza Attı!


 

Marmaris'te çevre duyarlılığıyla tanınan İmdat Avcı, daha önce yaptığı ilginç eylemlerine bir yenisini daha ekledi.


 
Marmaris Ticaret Odası’ndan işten atılmasına ve çevreyi kirletenlere kızan gönüllü çevreci koylardan topladığı ve karaya çıkardığı çöp torbalarını zabıtalara ve belediye görevlilerine vermemek için çöplerin başından nöbet tutuyor.

Marmaris Ticaret Odası’ndaki işini 5 ay önce kaybettiğini ve kendisine verilen sözlerin tutulmadığını belirten İmdat Avcı, 6 Kasım Cumartesi günü koylardan toplayarak teknesinde biriktirdiği 500 torba çöpü, kendi elleriyle oluşturduğu ve sanatçı Kazım Koyuncu adını verdiği hatıra ormanına getirdi. Torbaları tekneden karaya çıkaran Avcı, sorunu çözülünceye kadar ''çöpleri belediye yetkililerine teslim etmeme' eylemi yapacağını söyledi. Avcı, çöp torbaları başında nöbet tutmaya başladı. Daha önce aynı gerekçeyle açlık grevi yapan ve teknesinde üzerine döktüğü benzini tutuşturduktan sonra denize atlayarak kurtulan Avcı, çöpleri vermemek için elinden geleni yapacağını söyledi.

Çevreye duyarlı işletmelerden aldığı çöp torbaları ve teknesine koyduğu mazot ile dolaşmaya başladığını belirten Avcı, çocuklarıyla beraber önce Kumlubük'e, ardından Cennet Adası'na, sonra da Kızılkum ve Yalancıboğaz mevkilerinde giderek çöpleri topladıklarını ve 26 gün sonunda koylarda biriktirdiği çöp torbalarını tekneye doldurarak hatıra ormanına getirdiğini kaydetti. Çöpleri asla teslim etmeyeceğini söyleyen Avcı, "Zorla almaya kalkacak olurlarsa, ben de zor kullanacağım. Dört kez zabıta görevlileri çöpleri almaya geldi ancak vermedim. Çünkü bu torbalar gittiği zaman benim direncim kırılacak. Ayrıca ben bu eylemi şov amaçlı yapmıyorum. Öyle bir isteğim olsaydı, çöp torbalarını tekneyle yat limanına yanaşıp oraya dökerdim. Marmaris Ticaret Odası'ndaki işimden atılırken, beni mağdur etmeyeceklerine söz verdiler. Bu sözler yerine getirilinceye kadar eylemimi sürdüreceğim ve bir sonuç alamazsam son çare olarak çöp torbalarıyla Yalancıboğaz karayolunu kapatacağım" dedi.

Avcı, bugüne kadar Marmaris’te çevre uğruna 27 eyleme imza attı. Yanan ormanlık alanları yeniden yeşillendirmek için 2 bin fidanı toprakla kucaklaştıran Avcı, 2 kez açlık grevi yaptı, 2 kez kendini yakmaya, 1 defasında ise parmağını kesmeye kalktı.
Avcı, Marmaris ve çevresi için hayatını ortaya koyan eylemler yaptı.


Çevre Felaketini Mahkumlar Temizleyecek


Amerika'da Meksika Körfezi'nde İngiliz Bp'ye Ait Petrol Platformunda Meydana Gelen Patlamanın Ardından Şirket Bütün Sorumluluğu Üstlendiğini Açıkladı.

Petrolün Denizden Temizlenmesinin Masrafını Şirket Üstlenecek. Bu Arada, Petrol Tabakasının Perşembe Akşamı Kıyılarına Ulaştığı Louisiana Eyaletinin Valisi Bobby Jindal, Kıyıların Temizlenmesi İçin Mahkumların Çalıştırılmasını Kararlaştırdı.

Meksika Körfezi'nde 20 Nisan'da petrol arama platformunda meydana gelen patlama ardından ham petrolün denize yayılması engellenemedi. Çevreciler ABD kıyılarına kadar ulaşan petrolün, ABD tarihinin en büyük çevre felaketi olabileceği uyarısında bulundu. Petrol platformundaki çatlak, tüm çabalara rağmen şimdiye dek kapatılamadı. Meksika Körfezi'ne günde ortalama 800 bin litre petrol sızıyor. Petrol ABD'nin Loisiana, Florida, Alabama ve Mississippi Eyaletleri'ne kadar ulaştı. 3 eyalet olağanüstü hâl ilan etti. Yetkililer petrolün yarın eyaletlerin bütün kıyılarına yayılmasını bekliyor. Yetkililer vatandaşların denize yaklaşmasını yasakladı. 

ABD Başkanı Barack Obama, gelecekte bu tür çevre felaketlerinin önlenmesi için şirketlerin ek güvenlik önlemleri alması gerekeceğini duyurdu. İçişleri Bakanlığı'nın önlemlerle ilgili olarak en geç bir ay içinde bir rapor hazırlayacağı açıklandı. 

ABD Çevre Dairesi Başkanı Lisa Jackson, İçişleri Bakanı Ken Salazar ve İç Güvenlik Bakanı Janet Napolitano, felaketten etkilenen bölgeleri ziyaret etti. Bakan Salazor Loisiana Eyaleti'nde yaptığı açıklamada, denizdeki petrol temizleninceye ve platformdaki çatlak kapatılıncaya kadar, dur durak bilmeden çalışmaya devam edeceklerini söyledi. 

Sızıntıya yol açan petrol platformunun sahibi İngiliz BP şirketi, Başkan Obama'nın çağrısı üzerine, petrolün denizden temizlenmesi işini ve oluşacak zararı karşılama kararı aldı. Şirket Başkanı Tony Hayward, BP'nin felakette zarar görenlere tazminat ödemeye de hazır olduğunu söyledi. 

Sızan petrol özellikle bölgede turizm ve balıkçılığı tehdit ediyor. Her iki sektör son olarak 2005 yılındaki Katrina kasırgasından olumsuz etkilenmişti. Yetkililer, ham petrolün denizden temizlenmesinin en az 3 milyar dolara mal olabileceğini açıkladı. Amerikalı ekonomistler çevre felaketinin balıkçılık sektöründe 2.5 milyar, turizm sektöründe ise 3 milyar dolar zarara yol açabileceği uyarısında bulundu. 

National Oceanic and Atmospheric Administration (NOAA-Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi) tarafından hazırlanan bir rapora göre, sondaj borusundaki hasarın büyümesi durumunda ham petrol kaçağı kontrol edilemez hale gelecek ve düşünülenden çok daha fazla miktarda hampetrolün denize karışmasına yol açacak. Şu anda günde 800 bin litre hem petrolün denize karıştığını, bu durumda bunun 10 katı petrolün denize sızma olasılığı bulunduğu belirtildi. 

Perşembe akşamı kıyılarına ulaştığı Louisiana eyaletinin valisi Bobby Jindal, kıyıların temizlenmesi için mahkumların çalıştırılmasını kararlaştırdı. Vali Jindal, yerel cezaevi yönetimi ile Fauna ve Balıkçılık İdaresi'nin, sahillerin petrolden temizlenmesi için mahkumlardan oluşan ekiplerin oluşturulması amacıyla işbirliği yapacaklarını belirtti. Vali, Fauna ve Balıkçılık İdaresi'nin eyalette ilan edilen olağanüstü hal çerçevesinde duruma müdahale etmek için Ulusal Muhafız güçleri içinde yedek askerlerden oluşan bir kuvvet oluşturacağını da kaydetti.



2.Sayfa 113 1. Soru


Soru 'Seçeceğiniz mesleğin getirdiği eğitim, kişilik ve beceri özellikleri nelerdir.' idi.Her mesleği yazmaya çalıştım:


Doktorluk:Doktorluk, aklınız ermeye başladığı andan itibaren yüreğinize çöreklenen bir idealdir.
Doktorluk, liseden sonra kazandığınız bir sınavla gerçekleşen çocukluk hayallerinizdir.
Doktorluk, gençliğinizin en güzel yıllarını çalışma salonlarında ders çalışarak geçirmektir.
Doktorluk, Pediatri kliniğinde pnömoni tanısıyla annesinden ayrı yatan bir çocuğu her gün kollarınızda avutup, daha sonra pnömoni olup iki hafta antibiyotik tedavisi almaktır.
Doktorluk, durumu ağır olan hastanızı rüyalarınızda görmek, sabahları yüreğinizde bir yumrukla uyanmak, hastanız iyi olduğunda bulutların ardından çıkan pırıl pırıl bir güneştir.
Doktorluk, hayata ve yaşayan her şeye saygı duymak, günü geldiğinde hastanızın, günü geldiğinde dalı kırılmış bir ağacın, günü geldiğinde yaralı bir kedinin yardımına koşmaktır.
Doktorluk, bir aile olmak, büyüklerinize “ağabey”, “abla” demektir.
Doktorluk, yaşamın uçuculuğunu ve ölümün kaçınılmazlığını herkesten iyi bilmek, yine de bu sonu geciktirmek için geceli gündüzlü çalışmaktır
Doktorluk, başkalarının bakmaya dayanamadığı hastalarınıza kucak dolusu sarılmak, onların teşekkürleriyle zenginleşmektir.
Ve hepsinden ötesi bugün güzel yurdumuzda doktorluk, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen, boşluğunun doldurulması imkansız büyük bir önderi, minnet ve her geçen gün artan bir özlemle anarak yaşamaya çalışmaktır…”


Pilotluk:Pilot olmak isteyenlerin;
- Normalin üstünde genel akademik yeteneğe sahip,
- Mekaniğe karşı ilgi duyan ve bu alanda başarılı,
- Uyarıcıları çabuk algılayıp hemen tepki verebilen,
- El ve gözü eşgüdümle kullanabilen,
- Bedence çok sağlam ve dayanıklı,
- Soğukkanlı ve dikkatli,
- Sabırlı, sorumluluk sahibi ve kurallara aynen uyan,
- Yükseklik korkusu olmayan
kimseler olmaları gerekir.

Mühendislik:En az bir yabancı dil bilmesi gerekir.İngilizce olabilir bunun yanına başka bir dilde olabilir.İspanyolca,Japonca v.s 
Güzel bir diksiyonu olması gerek konuşmalarında karşındaki kişide bir etki bırakmalı.Diksiyon Eğitimi Almalıdır bana göre. 
Autocad,Solidwork,Office Word,Exel,Power Point tarzı programları adı soyadı gibi kullanabilmeli. 
İyi bir çevresi olmalı. 
Prezantabıl mı diyorlar ne diyorlar yani bakımlı olmalı. 
Mesleğinde iyi bir tecrübesi olması gerekir.En önemlisi okuldaki teorik bilgileri gündelik hayata aktarabilmelidir diye düşünüyorum. 

Bunlara sahip olanların iş imkanlarının ne kadar olduğu aşikar. 
Kendimizi geliştirirken ben patron olsam nasıl bir mühendis isterim diye sormak gerekir. 

3.SAYFA 110 3. SORU (ALTTAKİ)



'Ormanların yok edilmesi biz insanları nasıl etkiler?'soruydu.


Ormanların Tahribi Nedir – Ormanların Tahribi Hakkında Bilgiler: 
Ülkemiz ormanları, bilinçsiz ve usulsüz faydalanmalar, otlatma, tarla açma ve bilinçsiz endüstrileşme gibi çok değişik kullanım amaçları ile tahrip edilmekte ve antropojen step alanına dönüştürülmektedir. Diğer taraftan bu alanlarımız orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle 1744/2 madde ve 2896/3302-2B gibi yasal düzenlemelerle orman tahdit alanı dışarısına çıkarılmakta ve böylece ormansızlaşma yaratılmaktadır. Mesela 1974-1994 yılları arasında 412:000 hektar alan orman tahdit alanı dışına çıkartılmıştır . Son yıllarda sık sık sel afetlerine uğrayan Bolu ilinin Düzce, Yığılca ve Kaynaşlı yerleşim birimlerinde 1968-1986 yılları arasında bu yasalarla ortaya çıkan orman azalmasının sırasıyla, 3876 ha., 2382 ha. ve 83,9 ha.olduğu saptanmıştır.

Ayrıca, Anadolu köylüsü, orman alanlarının tümünü adeta bir mera alanı gibi görmekte ve herhangi bir izin almaya gerek görmeksizin bu alanlarda gelişigüzel hayvan otlatmacılığını sürdürmektedir. Ancak, orman idaresince gençleştirmeye tefrik edilen sahaların dikenli tel ile koruma altına alınması halinde bu otlatmaya zorda olsa engel olunabilmektedir.

Bu şekilde; devlete ait orman alanlarının ve mera niteliği taşımayan hazine arazilerinin düzensiz ve aşırı otlatma amaçlı kullanılması da Türkiye’deki erozyonun artmasının ana etkenlerinden birini oluşturmaktadır.
Her yıl meydana gelen yüzlerce orman yangını ile de binlerce hektar orman yok olmaktadır. Yüksek eğimli orman alanlarında, ormanın ortadan kalkması sonucunda erozyon hareketleri hızla artmaktadır: Yeşil örtünün bir anda yangınlarla yok olması, sağnak şeklinde yağan ilk yağışlarla birlikte toprak kaybına ve bir çok yerin bir daha yeşil örtü ile kaplanamayacak şekilde elden çıkmasına, sahanın taş ve kayalığa dönüşmesine neden olmaktadır.


Hazırlayan:Kerem CÖMERT

 
 

 



 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol